13 Kasım 2012 Salı

İNSTAGRAMLI BİR HAFTA :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 20:09:00 9 yorum
İnstagram yokken napıyomuşum hiçbilmiyorum :) Tanımadığım hayatlarını bilmediğim ama severek takip ettiğim bir çok insan var hayatlarından kareler görmeye,paylaştıklarından birşeyler öğrenmeye bayılıyorum.Sabahları uyandığımda ilk baktığım yer hastalık oldu tabi birazcık :) Bakalım uğurlu kelebek bu hafta instagramla hangi anlarını ölümsüzleştirmiş :) Her hafta ölümsüzleştirdiğim an'larımı buraya da yazmaya karar verdim ...Buyrun :)



 Uzun yolculuk sonrası anneciğimle güneşli hava da kahvaltının tadı bir başka oluyo tabi ...




 Sinirlerimi bozan görüntü instagramda following kısmında bir kaç gün beni terk etmeyen reklam butonu Ttnet bir borcum varmış ödeme yapmak için şunu tıklayın gibi ibarelerde vardı.Wifiden bağlanmadığım halde böyle birşeyin olmasını anlayamadım silip tekrar yükledim ve çözüme kavuştum :)




Gelicek olan misafirlere leziz poğaca yaptım artık yiyemeyecek olsam da fotograflara bakarak idare ederim :(




Görüntüye aldanmamalı tabi hamsiler berbattı :) Balık balıktır diyerek yedik yedik :D



Pazar kahvaltısı candır kandır ne denirse işte.Çalışmasam bile pazar kahvaltısının ayrı bir yeri var herkes bir arada oluyo ondan dolayı heralde en sevdiğimden birlikte mutlu huzurlu pazar kahvaltılarına :)




 Bunlarda  İzmirlerden gelen güzelliklerim sevgili koyukırmıznın düzenlemiş olduğu hediyeleşme etkinliğinde Aysel'le eşleştim gelen kargoyla o günkü mutsuzluğumu aldı çok teşekkür ediyorum :D 


Ve son olarakta yeni başlangıcım :D 



Haftayı instagramda yiyerek içerek bir güzel geçirip ardından diyetle haftayı sonlandırmışım.Gelecek hafta görüşmek üzere izlemede kalın :D 

Olurda instagrama yolunuz düşer takip etmek isterseniz ugurlukelebek yazmanız yeterli...








GENE DİYETTEYİM

Gönderen ugurlukelebek zaman: 19:21:00 10 yorum
Oldum olası incecik zapzayıf bir hatun olamadım aslında öyle çok ince olma niyetimde de değilim zaten.Azcık kalçalar erisin göbek gitsin bana yeter diyip pes edende bendim.Bundan 9 ay önce Dukanla tanıştım araştırdım ettim başladım harika kilo verdim sonuç mükemmeldi bol gelen kıyafetleri at yenilerini al ,motivasyon yüksek,herkes nasıl böyle zayıfladın diye hayretlerde bir gazla gittim hergün işten gelip ertesi günkü yemeğimi bile kendim hazırladım herşey güzel giderken ne olduysa boğazıma yenik düştüm yulaf kepeğini artık midem almaz oldu bahanelerim çoğaldı ben sürekli bu yulaf kepeğiyle mi devam edicem.Yok öyle yok böyle derken güçlendirmeye geçiyim dedim bugün ödül hoop bugünde ödül günü olsun derken herşeyin tadını unutmuş beynim hepsini bir güzel tekrardan hatırlayıverdi.İlk zamanlar ekmek falan yemeğe kalktığımda midem almazdı sonrasında bir ekmek canavarına dönüşeceğimi bilemezdim tabi.Böyle olunca dukanla yollarımı ayırdım yedim içtim abartttım mı abarttım sonuç mu geri alınmış kilolar.Kilolu halimle barışıktım zamanında dukanla zayıflayana kadar şuan rahatsızım kendimden.Ama keşke demeyeceğim :) Kendim ettim kendim buldum neyse gel gelelim dukana tekrar dönemedim yulafı midem hiçbir şekilde almıyor malesef  o bakımdan bir karatayı deniyim diyerek bugün 2.günümü kutluyorum.Şuan sorun yok açlık hissi yok ,ekmeksizde yaşanabiliyor bundada problem yok .Tek sorun yumurta zorla yiyorum :) Umarım güzel kalıcı sonuçlar alırım ne kadar sağlıklı tartışılır tabiki doktora gitmek istemedim çünkü vereceği diyet listesinden milyon tane bende de vardır kalorilik diyetleri sevmedim sevemedim.Hangi doğru hangisi yanlış derken girdik gene bir yola güzel sonuçlar almak ümidiyle :))

yeni başlangıç :)

8 Kasım 2012 Perşembe

UZUN UZUN YOLLAR AŞTIM GELDİM :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 19:06:00 2 yorum
13 saat sürmüş beni benden alan otobüs yolculuğunun ardından yuvama dönmüş olmanın mutluluğu paha biçilemez tabi ki :) Bitmek bilmeyen yollar geçmeyen zaman oturmaktan her yerinin tutulması,otobüste yükselen horloma sesleri,arkasında oturana saygısı olmayan koltuğunu arkadakinin bildiğin kucağına yatırana düşüncesizler,bunlardan doğan tartışmalar,şoförü kafalayan sigara krizine giren gençler yüzünden yol kenarlarında molalar,tatlı krizlerim,molalarda soğuktan titremelerim,oturduğum koltukta rahat edememelerim,tvmin bozuk olmasının yanında 5 kulaklık denemesinde çalışanı bulabilmem,telefonumun şarjı bitmesin diye teknolojiden uzak kalmalarım,kitabımı otobüsün ışığı çalışmadığı için okuyamamam,can sıkıntısı,daralmalarım ,yolculuklarda uyuyamamalarım derken o koskoca 13 saat geçti sonunda bir daha okadar uzun yola gitmek mi yok yok yapsınlar şuralar havaalanı anca öyle çekilecek çile değilmiş otobüsle uzun bir süre yolculuk yapmak istemiyorum :) Ve sonuç olarak 10 günlük didim macerasını da tamamlayıp güzel anlar geçirip 13saatlik stresli bir yolculuktan sonra döndüm.Güzel zamanlar geçirdiğim taze geline ve damada teşekkürler :)

24 Ekim 2012 Çarşamba

Mutsuzum diye haykırasım var!!!!

Gönderen ugurlukelebek zaman: 00:43:00 1 yorum
Bir anda esir alır ya bu duygu işte gecenin bir vakti geldi çat kapı :( Geldi boğazıma bir yumru gibi oturdu işte kendisine fil diyorum geldi mi gitmek bilmiyor işte bir anda esir alıyo ne ağlayabiliyosun ne gülebiliyosun ne de anlatabiliyosun.Neyin var sorusuna yanıt hiçbirşeyim yok ..Ozaman bu mutsuzluk diye sormazlar mı insana sorarlar tabi nedenide bir bilsem geliyo işte arada bir yokluyorsonra hiçbirşey olmamış gibi çekip gidiyo boğazıma oturan fil .Sanki dünyanın tüm yükü üzerine binmiş hissiyle en iyisi köşeme çekiliyim ben mutsuz mutsuz   hadi bakalım filin beni terke etmesi umuduyla diyorum.huzurlu geceler olsun .....






17 Ekim 2012 Çarşamba

Battaniyemle aşk yaşadığım dogrudur :))

Gönderen ugurlukelebek zaman: 20:21:00 2 yorum
Zamaninda bir hevesle baslayip devamını getiremediğim orgu isine gene bir can sıkıntısıyla başlamış bulundum.Ne yapıyoruz tabii ki battaniye.Cıvıl cıvıl battaniyemi bir hevesle örüyorum.Son zamanlarda acaba bebek battaniyesimi olsa bukadar yeter demelere basladim bile sanirim ayni seyi uzun sure yapmaya kalkinca sıkıyo insani bilemedim ama genede devam daha cok yolumuz var :))
BU
 KADARCIKTI MİNNOŞUM SEVGİMİ KATARAK NE GÜNLERE GETİRDİM BEN ONU :)
GÖRDÜĞÜNÜZ MİNNOŞLA AŞK YAŞIYORUM :)

Daha büyüyecek ne kadar devam ederim bilmiyorum anneme havale edebilirim heran yani bebek battaniyesi boyutunda kalsada sorun değil sanki nasılsa çeyizime yapıyorum elbet birgün kullanmak nasip olur :)

16 Ekim 2012 Salı

Çantamı Hemde Çekilişle Haydi Buyrun :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 12:16:00 0 yorum





Evet evet tam bir çanta manyağıyım ben bir dünya olmalarına rağmen hala daha almaya devam eden bir cinsim çantalarımla aşk yaşadığım doğrudur :) ve bloglarda gezinirken birde baktım bu mükemmel çantayada aşık oldum neden benim olmasın :):)





Tabi sizinde şansınız olabilir buyrun ozaman çekilişe tık tık :)
Hepimize bol şans :)

Bilinç altım sözüm sana !!!

Gönderen ugurlukelebek zaman: 11:49:00 2 yorum
Böyle rengarek doluyken kafamın içi neden böyle rüyalar :(
Şikayetim var dünya gördüğüm rüyalardan şikayetçiyim hemde fazlasıyla yoruldum çok yoruldum.Nasıl bir bilinç altına sahipsem artık polisiye filmleri aratmıyorum rüyalarımda suç nerde ben orda suçlu yakala,onun peşinde koş ateş et ne oluyoruz anlamıyorum.Tamam yorucu sıkıntılı günler geçirdim bir kaç aydır da bu kadar olumsuzluk bu şekildemi yansımalı bilinçaltım olucak iş mi ???Dinlenmek için uykuya dalıyorum gördüğüm rüyalardan baş ağrısıyla uyanıyorum beynim yoruluyor bu işe bir dur desen güzel huzurlu rüyalar varken ne işin var benim atın tepesinde suçlu yakalamak için uğraşmada ,suçlunun peşinden deli gibi koşmalarda yormayın beni rüyalarım baş ağrısıyla uyanmaktan sıkıldım o rüyadan ötekine geçip sürekli aksiyon yaşamaktan fenalık geldi.Bilinç altıma sevgiler umarım şikayetlerimi anlamışsındır :)

15 Ekim 2012 Pazartesi

Birileri bahane mi dedi ???

Gönderen ugurlukelebek zaman: 20:49:00 2 yorum
Bahanelerim bol bol ey dünya ...Bahanesiz hayat mı olurmuş hiç oturduğum yerden bin türlü bahane üretebilirim elbette yapmıyormuyum yapıyorum belli başlı örneklerle şekillendiriyoruz hemen ;
1-Kitap okumaya bayılan bir sürü kitaba sahip olan ben bu aralar kitaplarıma küsüm bahanem hazır okuduğumu anlayamıyorum kafam dağınık hobaa okumayı denemeden nasıl karar verdiniz küçük hanım :)
2-Çok iyi bir blog takipçsi olamasamda arada yazmaya özen gösteriyodum sürekli yazamıyorum bahanem hazırdı çalışıyorum vaktim olmuyor ,yorgunluk vs. peki ya şimdi küçük hanım vakit çok.. her gün aaa bunu yazmalıyım diyen bir düşünce bulutu var ama aman sonra toptan yazarsın diyen de  bir iç sese sahibim.
3-Hayatım boyunca hiç incecik manken gibi bir hatun olmadım olmaya da niyetim yok lakin sağlıklı hayat ,dengeli beslenme ümidiyle her akşam yarın sabah erken kalkıp yürüyüş yapacağım vaadiyle kendimi kandırıp uyumaya çalışıyorum.Alarmı kuruyorum bir güzel ve sonuç ; hanım kızımız gece uyuyamadım diyerekten alarmı kapatır ve öğlene kadar mışıl mışıl uyur ve hergün değişmeyen bahaneyle yaşamına devam eder
4-Klasik pazartesi diyete başlama seremonisini aşmış kızımız dukanla bir güzel zayıflamıştır artık kilo almam diyerekten şımarıkla bir güzel normal hayatına dönmeye kalkar sonrada verdiklerinin bir kısmısını vücuduna tekrar kazandırır durum böyle olunca aynada kendiyle barışamayan kızımız tekrar diyet hayatına dönmeye kalkar sabah başlayıp öğlen aman yarın başlarım bugün bu yemek kaçar mı diyerekten yeme hayatına bu şekilde devam eder.
   Birçok madde eklenebilir,çoğaltılabilinir bahanesiz hayat mı olurmuş canım aşağıdaki gibi bir bahane kutusu yapsam sanırım birazda birikim yapmış olurum diye düşünmekteyim.Kendime bahanelerin azaltıldığı yapılması gerekenlerin ertelenmediği günler diliyorum :) 


ANLATABİLMEK ADINA...

Gönderen ugurlukelebek zaman: 16:07:00 0 yorum

Duyduğum, dokunduğum, gördüğüm, tattığım, kokladığım için var bu dünya..Farkında olduğum için.. Kendim yazdım, kendim oynadım en başından beri..
O yüzden ki bir dünya yarattım, roller verdim sahnedekilere..
Sevdim; sevgilim, paylaştım; dostum dedim..
En derinimde hissettim; annem, kızdım da kıyamadım; babam dedim..
Geçer dediklerimi geçirdim..
Biter dediklerimi bitirdim..
Nefret ettiklerimi sildim, geçtim..
Gün oldu; silkindim, yeter dedim..
Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana..
Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..
Bu nasıl bir cüret ki; bir başka hayata müdahil olma, umarsızca sorgulama, pervasızca yargılama hakkını bulur insan kendinde..
Haddinizi aşmayın ey faniler..
Ben yok olmayı kabullenirken, kar taneleri mütemadiyen ayak izlerimi kapatmaktayken, güneş bile her gün batarken, sizdeki ne arsızlıktır; silinmeyi dahi kabul edemiyorsunuz bir başka faninin zihninden.. Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doluyken, yerin üstündeki bu şatafat da neyin nesi oluyor acep?
Uğraştırmayın da dağılın hadi..
Dağılın ve gidin, ama bilin..
Kör cehalet çirkefleştirir insanları!
Suskunluğum asaletimdendir...
Her lafa verecek bir cevabım var...
Lakin bir lafa bakarım lafmı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye...

Hz.Mevlana

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Hey dostum :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 21:34:00 1 yorum

Kendisini evde beslemeye raziyim !!!hem uzerine binip birilerini gezdirmesindem hic hosnut kalmadim aslinda o da bu durumdan pek memnun degil menekse hanim sevdim seni cok ☺

1 Temmuz 2012 Pazar

Huysuz pazar !!!!

Gönderen ugurlukelebek zaman: 15:44:00 1 yorum
Evet ben sanşsız,uykusuz,huysuz,aksi merhaba umutlu oldugum, herkese zaman ayıracak eşitlikte planlar yaptığım, sabah altıya kadar kitap okumak film izlemekle koca bir haftanın yorgunlugunu atmaya calıstığım ,öğlene kadar uyumayı planladığım harika bir kahvaltıyla ödüllendireceğim pazar merhaba sana ve bunların hepsinin hayalden ibaret oluşuna merhaba...Hayaller sabah 7:30 da çalan telefona bakmamla işe gelebilir misin lafını duymam arasında yok olup gittiler..Evet tatlı olarak nitelendirdiğim pazar işteyim ve 12 saat mesaiyle birlikte ..Şimdi sonuç olarak en azından bir işim var demeliyim ve etrafımda hayır diyemeyeceğim fazlasıyla değer verdiğim insanlarla dolu diyerek huzur dolmalıyım değil mi ozaman merhaba ben polyanna ...

17 Mayıs 2012 Perşembe

Anlik mutluluklara...

Gönderen ugurlukelebek zaman: 21:53:00 0 yorum
Biranda gelen kocaman gulucukler atmaya neden yasama sevinciyle doldugumuz an'lar var evet :) "Mutluyum ben" diye haykirmak icin bircok nedenimiz var evet..Mutsuzken gormezden geldigimiz ufacik seyler var kahkahalara bogulabilicegimiz..Bİr tebessumle etraftaki negatifligin enerjisini degistirebilecek guc var icimizde.Mutsuzken buyuttugumuz sorunlarin sakince bir cozumu var elbet.Ogrenecek ve somurtmakla kaybettigimiz zamani kahkahalarla odullendirecegimiz mukemmel an'lar var.O an'lari hic kaybetmemek ve tum negatifliklere ragmen yuzlerdeki tebessumun hic kaybolmamasi umidiyle :)

12 Nisan 2012 Perşembe

kitaplaşılıyor :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 11:24:00 1 yorum
     Kitap kurduyum diyorsan haydi sen de katıl o zaman bu güzel bir etkinlik takipçisi olduğum Maya tarafından düzenlenmiş haydi buyrun burda tıktık...Huzurlu günler herkeslere...

5 Nisan 2012 Perşembe

umutlu günlere...

Gönderen ugurlukelebek zaman: 09:19:00 5 yorum
İçimde nedenini bilmediğim umutlar var bugünlerde, yarım kalmışlıkları tamamlama istediği ..Kaybolup gitmesini istemediğim coşkulu kelebeklerim var içimde ,değişken ruh hallerimin içinde kaybolmamalı hiç umudum hep bana cesaret vermeli kaybolma umudum sana ihtiyacım var ...


30 Mart 2012 Cuma

Bugün...

Gönderen ugurlukelebek zaman: 18:00:00 3 yorum
Somurtmak için nedenlerim var evet havanın bu mükemmelliği yüzüme yansıdı negatifim.Yoğun geçmiş bir kışın ardından güneşin biraz olsun gülümsemesiyle kendimize gelmiştik ne güzel mutlu huzur doluyduk bugün gene karabasan gibi çöktü üzerimize karanlık yağmura bayılırım abartmadığı sürece şemsiyeye bile ihtiyaç duymadan sudan çıkmış balığa dönebilirm tabiki..Mesela  bu kasvetli hava olmasa yağmur güneşli havada yağsa olmaz mı ??? Kimse negatif olmasa ,tartışmalara yol açacak sözlerde bulunmasak ,oflayıp puflamasak,ay içim daraldılarla birbirimizi daha da daraltmasak ,dert etmememiz gereken ne varsa bu kasvetle birlikte başımıza toplayıp baş ağrısı yaratmasak ,diyette olmamıza rağmen yemeği düşündüğümüz çikolata gülümsete bilse,mesela mesela mesela........

29 Mart 2012 Perşembe

anlayamadıklarıma...

Gönderen ugurlukelebek zaman: 00:51:00 6 yorum
Anlam katamadigim tüm dünyalılara sesleniyorum; değiştirmek mi asla ,içimdeki birikmisligi kusmak mı kendimi yormaya değmez ,anlatmaya çabaladıklarımı anlamanızı beklemek mi tamamen zaman kaybı,haklıyken haksız duruma düşmekte ki ağırlık mı elbet geçecek.Kendinizce tek doğru sizseniz tüm doğru sanılanları bütün yanlışlığımla bir kalemde silip atmayı ümit ediyorum....

Published with Blogger-droid v2.0.4

25 Mart 2012 Pazar

Renklerin kaybolduğu anlar....

Gönderen ugurlukelebek zaman: 18:21:00 1 yorum
Sözün bittiği anlar var bu hayatta evet!!!Hayatın bir gerçeği olan  nezaman geliceği belli olmayan ,nasıl davranman gerektiğini bilemediğin ve ne söylenmesini gerektiğini kavrayamadığın anlar.Karşındakinin yerine asla kendini koyamadığın,yaşayan bilirden öte anlar var...

24 Mart 2012 Cumartesi

Çekiliş şansı :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 13:49:00 0 yorum
haydi çekiliş varmış :)
     Bu güzellikler için çekilişe katılmak isterseniz eğer buyrun linki burda : http://maviumut88.blogspot.com/2012/03/ilk-cekilisim.html  BOL ŞANS HEPİMİZE  :)  

Güneşli Sabahlara :)

Gönderen ugurlukelebek zaman: 10:20:00 3 yorum
RENKLERİMİZ HİÇ EKSİK OLMASIN!!
  Tatil gününe bir gün kala merhaba güneş :) Tatil günümde hiçbir yere kaybolmaman ümidiyle.Yoğun bir kışla güneşe hasret kaldıktan sonra güneşle uyanmanın mutluluğu paha biçilemez heralde.Dertler,tasalar bir kenara itilir,sabahın köründe işe gelmenin zorluluğu umursanmadan mutlulukla uyandırır güneş .Güneşin tadını çıkartmak için mesainin bitmesi dört gözle beklenir :) Güneşin yaydığı pozitif enerji gülümseyişlerle herkeste aynı havayı yaratır.Gerginlikten uzaktayız bugün tabi negatif yüklü bir dünyalı gelip herşeyi altüst etmeye kalkmazsa eğer...Negatiflikten uzak,huzurlu,bol gülümsemelerle dolu bir gün diliyorum.Daha güzel günler göreceğiz güneşin ışıltısıyla..

22 Mart 2012 Perşembe

Ertelemekle ertelendim zannettiklerim...

Gönderen ugurlukelebek zaman: 22:15:00 2 yorum
 Ertelenmemesi gereken basit ve ufak tefek şeylerle başladı herşey...Nasılsa yarın varların ardına saklanarak bir alışkanlık haline getirildi ertelemeler.Masum sanılan bahanelerle kendini kandırmanın huzursuzluğu ise sadece düşüncede kaldı.Ortaya çıkan ertelemek için çaba harcanan bir hayat.Ertelemelerle kimbilir nelerden vazgeçildi,neler kaçırıldı,neler çıkartılmak zorunda kaldı ertelediğimizi sandıklarımızla...Ve ben birincisini  hevesle okuyup bitirip ikincisinde de aynı hevesi yakalayacağımı sanarak hayal kırıklığına uğradığım yarım kalmış kitabımı bitirmeyi ERTELEDİM.Yaklaşan sınava inat hergün ısrarla yarın çalışırım diyerek sadece yanımda taşıyarak kapağını açıp bir iki soru çözüp bıraktığım açıköğretim kitaplarıma çalışmayı ERTELEDİM.Kursa yazılıp ertesi gün pişmanlık duyarak gitmekten soğuduğum ingilizce kursuna gelemeyeceğimi söylemeyi ERTELEDİM.Birçok arkadaş sohbetlerini yorgunluk,keyifsizlik gibi gereksiz nedenlerden ERTELEDİM.Servise gönderilmesi gereken telefonumu aylardır hergün önünden geçmeme rağmen yarın veririm diyerek yarına ERTELEDİM.Söylemek isteyip içime atarak bir arşiv haline getirerek sinir olmakla yetinerek sustuklarımı ERTELEDİM.Ertelemem dediklerimi ERTELEDİM.Hatırlayamadığım ertelenmiş birçok nedenli nedensiz şeyler doldum ertelemediklerimle dolu günler diliyorum kendime .

19 Mart 2012 Pazartesi

Bir dilek ağacı

Gönderen ugurlukelebek zaman: 21:37:00 0 yorum

   Kocaman bir dilek ağacı büyüttüm içimde umutla kararlılıklarımı bağladım ona ardından ani vazgeçişlerimi iliştirdim,yapmam gereken her şey asılıydı ona , yapamadıklarımı kurduğum bahanelerle astım,hayal kırıklıklarımla donattım,mutluluklarımla rengarek yaptım,gözyaşlarımla büyümesini yardımcı oldum,isyanlarımla haykırışlarımla gölge düşürdüm üstüne,hergün yeni bir umut diyerek daha çok renk kattım ben ona ve umutsuzluklarıma,düşlerime,hatalarıma,kızgınlıklarıma,öfke nöbetlerime,hıçkırmalarıma,kahkahalarıma,özlemlerime,vazgeçmelerime,haketmediklerime,söylemek istediğim ama söyleyemediklerime,suskunluklarıma,cesaret edemediklerime ve herşeye rağmen gülümsemelerime ortak ederek gölgelere aldırış etmeden renklenerek büyümeyi BEN öğrettim ona...Ben filizlendirdim ben büyüttüm ve renklerine de gölgelerine de ben sebep oldum.Birlikte daha çok renk göreceğiz.




Gitmeye nereden başlamalı??

Gönderen ugurlukelebek zaman: 11:56:00 1 yorum
Yaşanılanlar ağır gelmeye başladığından gitmek istemeler ağır basar.Gidebilmeli insan canına tak ettiğinde ,düşünceler düşünmekten bunaltır dereceye geldiğinde,yüzündeki tebessüm kaybolduğunda,şehrin mutsuzluğu ağır geldiğinde kopmalı artık doğup büyüdüğü 24 yıllık bir geçmişi sığdırdığın güzel günlerin yanında kara bulutlarıyla da çekilmez bir yanı olan şehirden gitmeli...Gitmenin duygusal yanı daha ağır bastığında çakılıp kalıyor insan, gitmeye karar vermek değil mi zaten zor olan ya da karar verdiğinde uygulamaya geçirmek... Uygulamaya geçirmek için duygusal yanı bir kenara atmak doğrusu belki de.Bunun yanında yeni bir şehir ,yeni bir hayat kurmak ürkütücü gelse de alışılmaz değildir düşüncesi daha baskın  nelere alışıyor insan öyle değil mi ? Can YÜCEL'in dediği gibi "GİTTİĞİM OLMADI HİÇ AMA OLSUN İSTEMEKTE GÜZEL." düşüncesinde kalmamalı tüm mutluluklarını ,sevdiklerini alıp kara bulutları umutsuzlukları,mutsuzlukları geri de bırakıp yola çıkmalı sonucunun ne olacağını düşünmeden,korkuları bir kenara bırakıp sevdiklerinle onların gücü ve sevgiyle yeni bir şehir ve hayata merhaba demeli...Geride bıraktıklarına özlem duymalı kavuşmak için günler saymalı sadece bir şehir iyi gelmiyorsa gitmeli yeni bir şehrin ne getireceğini bilmeden  bir yerden başlamalı...
Gökkuşağı bizi bekliyordur belki de : )

 

Hayata Dair Her Ne Varsa... Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea